Atasözleri P
Paça ıslanmadan balık tutulmaz: Fedakârlık, özveri olmadan hiçbir nimet ele geçmez.
Padişahın bile arkasından kılıç sallarlar: Arkasında konuşulmayan insan yoktur. Herkes bir şekilde birini arkasından çekiştirir.
Pahalı alan aldanmaz: Ucuz olan şeylerin ömrü kısa olur. Aynısından yeniden almak zorunda kalır kişi. Dolayısıyla ucuz şeyleri alan pek de akıllı bir iş yapmış olmaz.
Palamut çok biterse kış erken olur: Bazı olaylar, belirtiler, o belirtileri izleyecek olayları haber verir.
Papaz her gün pilav yemez: Kişiler, zaman zaman hayatında değişiklik ister.
Para dediğin el kiri: Para, kimsede kalıcı olmaz. Eldeki kir nasıl bir suda hemen yok olursa para da bir anda hemen yok olabilir.
Para ile değil, sıra ile: İşlerde herkes sırasını beklemek zorundadır.
Para ile imanın kimde olduğu bilinmez: Bazı kişilerin dış görünüşleri onların gerçek kimliklerini yansıtmaz. Dolayısıyla para ve imanın kimde olduğunu ilk bakışta fark etmek zordur.
Para parayı çeker: Kişinin elinde bir miktar para varsa o para yeni paraların kazanmasına vesile olur.
Paran çoksa kefil ol, işin yoksa şahit ol: Kefil olmak, bir şekilde elindeki parayı başkasına kaptırmak demektir. Tanık olan kişi de sürekli gidip gelir. Birine kefil olmak veya şahitlik yapmak insanın başına iş açar.
Paranın yüzü sıcaktır: Para, herkesi kendine çeker. Kimse parayı geri çevirmez.
Parayı veren düdüğü çalar: Para iş yaptırmak için en başta gelen unsurdur. Parası olan işini kolaylıkla yaptırır, sesini duyurur.
Parayı zapt etmek deliyi zapt etmekten zordur: Parayı elde tutmak herkesin harcı değildir. Kişi, genellikle elindeki paraya kıyıp onu çabucak çarçur eder.
Parayla dost bulunmaz: Para önemli olsa da her şeyi satın alamaz. Dost kazanmak, parayla değil güven ve itibarla olur.
Pazar, ilk pazardır: Satılacak mala verilen ilk fiyat genellikle en iyi fiyattır. Kişi sattığı şey için ilkin kaç para verilirse ona razı olmalıdır.
Pazar körsüz kalmaz: Kötü malın da mutlaka bir alıcısı olur. Pazara gelen herkes bilgili değildir. İyi ile kötüyü ayırt etmeyen kişiler de pazara gelir.
Pazarda herkes ambarındaki unu kadar konuşur: Kişi, ayağını yorganına göre uzatmalıdır. Yeteneği neye uygunsa ona göre hareket etmelidir.
Pehlivan, kispetinin yağından bellidir: Kişinin işin ehli olup olmadığı, işini iyi bilip bilmediği çalışma şeklinden anlaşılır.
Pekmezi küpten, kadını kökten al: Yenilecek şeyi en uygun ortamından eş olacak kişiyi de soyuna bakıp almak gerekir.
Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir: Bir işin nasıl ne şekilde sonuçlanacağı o işin başlangıcından bellidir.
Pilav yiyen kaşığını yanında taşır: Bir şeyden faydalanmak isteyen kişi, bunun için gerekli şeyleri elinin altında bulundurmalıdır.
Pilavdan dönenin kaşığı kırılsın: Faydalı bir şeyi elde etmek isteyen kimse sonuna kadar sabır ve inançla mücadele etmelidir. Hiçbir şekilde pes etmemelidir.
Pulsuz iş, yolsuz iş: Karanlık, hileli işler peşinde olan yasal olmayan yollara girer.